NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ صَالِحٍ
وَمخْلَدُ
بْنُ خَالِدٍ
وَهَذَا
حَدِيثُ
مَخْلَدٍ
وَهُوَ
الْأَشْبَعُ
قَالَا
حَدَّثَنَا عَبْدُ
الرَّزَّاقِ
حَدَّثَنَا
مَعْمَرٌ عَنْ
ابْنِ
طَاوُسٍ عَنْ
أَبِيهِ عَنْ
ابْنِ عَبَّاسٍ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
اقْسِمْ
الْمَالَ
بَيْنَ
أَهْلِ الْفَرَائِضِ
عَلَى
كِتَابِ
اللَّهِ
فَمَا تَرَكَتْ
الْفَرَائِضُ
فَلِأَوْلَى
ذَكَرٍ
İbn Abbâs'dan demiştir
ki: Rasûlullah (s.a.v.) (şöyle) buyurdu.
(Ölü'nün geride
bıraktığı) "mal'ı belirli pay sahipleri arasında Allah'ın kitabına göre
bölüştürünüz., Belirli hisselerden arta kalanı da (ölüye) en yakın olan erkeğe
veriniz."
İzah:
Buhârî, feraiz; Müslim
feraiz; Tirmizî, feraiz; İbn Mâce feraiz; Ahmed b. Hanbel 1-325.
Asabe: Bir kişinin
erkek vasıtasıyla kendine bağlanan erkek hısımlar ile böyle telakki
edilenlerdir. Âshab-i fcraiz hisselerini aldıktan sonra kalanı asabe alır.
Ashab-i feraizden bir kimse yoksa terikenin tümü asabenindir.
Asabe Önce sebebi ve
nesebi diye ikiye ayrılır:
Sebebi asabe; bir
köleyi âzad eden kimse onun asabesidir. Eğer kölenin kendi hısımları ile içinde
ashab-ı feraiz veya asabesi yoksa azad eden veya azâdedenin asabesi vâris olur.
Nesebi asabe; bir
kimsenin kan hısımları arasında bazı yakınlarıdır. Bunlar da "binefsihi,
bigayrihi ve mealgayr" diye üçe ayrılır:
Binefsihi Asabe:
Tarifi: Ölen ile
aralarına kadın giremeyen erkek hısımlardır. Yani mutlak erkek yoluyla bağlanan
hısım demektir. Mesela; baba ve babanın babası ölüye erkek yoluyla bağlanan
erkek hısımdır. Ve bunlar asabedir. Ana kadın olduğu için ananın babası araya
kadın girdiği için asabe değildir.
Nevileri: Binefsihi
asabe dört kısımdır:
a. Oğullar (fürû'):
Oğul, oğlun oğlu, oğlun oğlunun... oğlu.
b. Usul; Baba, babanın
babası, babanın babasının... babası
c. Aslın füru'u: Yani
baba tarafından erkek kardeşler ve bunların erkek çocukları.
d. Dedenin furu'u: Yani
amcalar ve erkek çocukları. Bigayrihi: (Başkası sebebiyle) Asabe:
Yalnız başına bulununca
ashab-i feraizden olup erkek kardeşleriyle birlikte bulunanca asabe olan ve
terekenin ya tamamını yahut da kalanmı erkek kardeşleriyle ikili birli bölüşen
kızlardır. Bunlar dört kısımdır:
1. Mirasta oğul ile
beraber bulunan kızlar.
2. Mirasta oğlun
oğlunun... oğlu ile beraber bulunan oğul kızları.
3. Ana-baba bir erkek
kardeşlerle beraber bulunan ana-baba kız kardeşler,
4. Baba -bir erkek
kardeşlerle baba bir kızkardeşler. Mealgayr (başkasıyla) Asabe
Bu vasıf yalnız
kızkardeşe aittir. Kızkardeşleri, kızlarla asabe kılınız mealindeki hadise
istinad eder. Ana-baba bir veya baba bir kızkardeşler, kızlar veya oğulkızları
ile beraber bulunduklarında asabe mealgayr olurlar. Yani kızlar ve varsa diğer
mirasçılar, hisselerini aldıktan sonra geri kalanı bu kız ka-rdeşler alır. Eğer
birden fazla iseler, kalanı aralarında eşit olarak bölüşürler.
Ashab-i feraiz:
Mirasdan hisseleri nassla (kitap veya sünnetle) tayin edilen varislerdir.
Feraiz aslında farz
kökünden türemiştir. Farizanın çoğuludur. Farz kelimesi ıstılahta pay anlamına
geldiği gibi Fariza kelimesi de takdir ve tayin edilmiş hisse anlamına gelir.
Kitap ve sünnet tarafından tayin edilmiş olan bu hisse sahiplerine de ashab-ı
feraiz denir. Miras ilk önce bunlar arasında bölüştürülür. Kalanı da asabe
arasında taksim edilir. Hisseleri Kur'an-ı Ke-rim'de belirlenmiş olan ashab-ı
feraiz Şu kişilerden ibarettir:
1. Koca (zevç) 2. Karı
(zevce) 3. Baba (eb) 4. dede (cedd-i sahih) 5. Anabir kardeşler (evlâdü'l üm,
benü'l ahyaf) 6. Kız (bintj sulbiyye) 7. Oğlun kızı (sulbiye) 8. Ana-baba bir
kızkardeşler (ahvatlehüma, şakikat) 9. Baba bir kız kardeş (uht li-eb) 10. Ana
(ümm) 11. Nine (cedde) şurasını iyibilrtıek gerekir ki, bu sayılar ölen şahsa
göre ele alınmıştır. Yani baba deyince, ölen şahsın babasını, ana deyince ölen
şahsın anasını anlamak icabeder. Bu meselelerin teferruatı fıkıh
kitaplarındadır.